Senin değil bir çocuğun elleri
Bir daha gülebilmek için yürek genişliğince
Bir susmanın gölgesine sığınır
-Ellerinde kopan bütün tutuşlar
Eskiden kalma bir savaş düzeni
Tutku son kalan çocuktur
Pembeleşen sessizleşen sokakta
Yalnızlığın koruduğu ağaçlarda
Akşamın korku gibi içilen karanlığı
Uzun bir yolculuktur
Bir deniz kıyısında çağrışan mavileri
Taşır zarflara koyup postacılar
Biraz daha geceyse güneşin umuru mu
Bütün mektuplar aynı özlemi yazar
-İki yıl geçti yüzümden sen görmeyeli beri
Karanlık bir mahzendeyim .
Sessizliğe bürünmüş yalnızlığın esiri altında ,
Çaresizce uçurumun başında bekleyen buruk bir çiçek misali
Buruk bir sessizlik ama kulağın çınlıyor.
Buruk bir hüzün ama gözlerin dolmuyor.
Buruk bir çöküntü ama ölmüyorsun.
Kalbinin eşi benzeri yok görmedim geçmişimde,
Kara tren misali bekliyorum seni raylarımda,
Yüzünün güzelliğinin rakibi bile yoktu dünyalarımda,
Buzdağının bitmeyen haliydin düşlerimde,
Kelebekler uçuşuyordu durmadan içlerimde,
Karanlıklarıma kuzeyin ışıklarıydın düşlerimde,
Yağmurun ardından çıkan gökkuşağıydın gözlerimde,
İçimi ısıtan imkansız bir hayaldin en soğuk günlerimde
Kara tren gelmezmiş kestim ümidi yıktım raylarımı, Görünenin değerini bilmezken hak etmiyorsun derinliklerimi,
Çok güzelsin ama yetmezmiş çirkinleştirdin dünyalarımı,
Sevgim ağır geldi, merak ediyorum hayalindeki dünyalarını,
Kuzeyin ışıkları bile aydınlatmazmış düşlerimi,
Gökkuşağı artık o kadar etkilemiyor gözlerimi,
İmkansız hayaller daha da soğutuyor günlerimi,
Şüphen olmasın çok arayacaksın benli günlerini.
Yalnızlığım kalbime saplanıyor
Can alan bir hançer misali,
Yüreğim dolup taşıyor,
İçine çeken bir deniz sanki,
Hayallerim kaybolup gidiyor,
Umutsuz bir peri masalı,
Huzurum uçup kayboluyor,
Hayatım sanki tebessüme yasaklı,
Gözlerim mutluluğu bekliyor,
Gizli, güzel bir gülüşte saklı.
Bir yandan yağmur düşüyor,
Bir yandan özlem yükseliyor gökyüzüne,
Gündüz ıslanır yağmurdan,sokaklar,
Gece ise gözyaşlarından.
Bir yandan kar tanesi düşüyor,
Bir yandan keşkeler çıkıyor arşa,
Hayaller kar taneleri ile erirken,
Gerçeklerin meteoru çarpıyor.
Bir yandan bembeyaz bir sis,
Bir yandan bilinmez geleceğimiz,
Güzel günleri bir sis bulutu ile beklerken,
Umutsuzluğa bir çareyiz.
Bir yandan güneş doğuyor,
Bir yandan gözlere umut düşüyor,
Kalplere güneş aydınlığı girerken,
Hayat çarpıyor hemen yüzlere acı acı.
Göz göze çarptı mı su durur akmaz
Bir bakışmayla umut bulur yaşlı gözler
El ele verdi mi kalp durur atmaz
Bir dokunuşla derman bulur kırık kalpler
Kol kola girdi mi güneş durur açmaz
Bir sarılmayla ısınır soğuktan titreyen eller
Kalp kalbe karşı oldu mu aşk olur şaşmaz
Bir aşkla hayat bulur umutsuz bedenler
Yurtta kalan bir yetimin aile bulması gibi,
Sokakta yaşayan çocuğun sahiplenilmesi gibi,
Ölüm döşeğindeki hastaya son anda bulunan kan gibi,
Uçurumun eşiğindeki bir insana el uzatır gibi girdin hayatıma,
Girdin ve tüm karanlıklara aydınlık,
Hayal bile kuramayan bir adama umut,
Boşa yaşanılan zamana sebep,
Küçük bir çocuğun yüzüne tebessüm oldun,
Afrika'daki küçük bir bebeğe su oldun,
Kocaman bir çaresizliğe deva oldun,
Amansız bir hastalığa derman oldun,
Hayata küsmüş birine hayat oldun,
Ömrüme gökyüzü oldun.
İpucu: Şiirlerinizin daha yüksek okunma ve beğeni sayısına ulaşması için şiirinizin altında bulunan Whatsapp, Facebook ve Twitter butonlarını kullanarak sevdikleriniz ile paylaşabilirsiniz.