En sevdiğim yanım, yanlızlığım
Artık sensizlik de yormuyor.
Belasız günüm geçmese de
Sinsice olmadı gidişim
Bilirsin ben ağlayamam
Toprağıma tutunamadım
Kök salamadım sevdanla
Ah benim canım
Demedim mi vakitsiz kopar fırtınalar
Gittim, gelemez oldum
Anla beni, bilirsin ağlayamam
Şimdi benden habersizsin
Benimse en sevdiğim yanım
Seninle yaşadığım yanlızlığım
Buğdaylar yeşerdiğinde gelirsin sanmıştım gelmedin
Oysa ben yüreğimin sahilinde dolanıp durdum sen geleceksin diye
Bilsen ne çok özledim gülüşünü
En çok da güzel gözlerini
Her gözlerine baktığımda hayat bir kez daha yeşerirdi yüreğimde
Aklım sızlanmaz, ruhum sevinçten melek kesilirdi
Coşardım ırmaklar gibi
Sevinirdim çocuklar gibi
Kalbim sana akardı
Bir tebessümün mutlu olmak için yeterdi
Sen gülünce yanaklarında oluşan çukura saklanır
Oradan gözlerini seyre dalardım
Sen gülerdin
Bense gözlerine dünyaları sığdırıp bakardım
Gidişin zamansız oldu
Ama buğdaylar yeşerdiğinde gelirsin sanmıştım
Gelmedin
Çok oldu gideli
Sen gelirsin diye hep aynı yerde durdum
Ama gelmedin
Gelmeyince zaman geçmez sanıyordum
Ama geçti
Çok sonra duydum
Ölmüşsün, üzerine toprakları annenle ablan atmış
Kürt demişler, olmaz demişler
Başka adam mı yok demişler
Seni öylece öldürmüşler
Sen tam yola çıkacakken
Seni bir ihanete gebe etmişler
Üzüldüm senin için
Gelmeyişin uzun sürdü
Ben hep gelişini hayal ettim
Bir kez daha gülüşünü
Beni bir kez daha sevişini
Ama gelmedin
Ben artık gelmeyişini sevdim
Gel ey yar, gel!
Bakkaldan ekmek almaya gider gibi gel
Müdür efendi kızmasın, fırça atmasın diye koşar adım okuluna gittiğin gibi gel
Islanmamak için yağmurdan kaçtığın gibi gel
Hani bir zamanlar evli ve çocuklu değildin ya
işte aynen öyle temiz, öyle güzel, öyle saf, kirlenmeden gel...
2013
Ethem BABRAK
Gözlerime bulut kaçtı
Gönlümden yine yağmur yağdı
Islandı kent senin arkandan
Ethem BABRAK
2010
Bak ölümü korkuttum
Azrail şaşırdı adresi
Penceremden geçemez oldu güneş
Ay kederlendi
Acılar utandı kaderine
Sular üşüdü yüreğimde
Seccadem ağladı
Ben yağmurlara karıştım
Sözcükler yetmedi anlatmaya
Cümleler bıktı benden
Herkese ve her şeye senden azıcık azıcık kattım diye
Şimdi her yanım duman
Şiddetleniyor ağrılarım gün geçtikçe
Hayat devrildi yüreğimin uçurumundan
Geldin de ben mi kördüm
Ateşlerde yürürken soğuk yüreğine mi düştüm
Bu yüzden mi bedenim hala ayakta
Bu yüzden mi düştü, kor ateş içime
Neden hala susuyorum sana
Çiçekler açarken gözlerinde
Kalbinden kalbime süngüler sürgün olmuş gibi
Dağ olsa devrilir
Kaya olsa delinir
Rahman’a kaç kez söyledim ihanetini
İmtihanım senmişsin meğer
Oysa kendimi dağ sanır
Koca koca kayaları bağrımda saklar sanıyordum
İçimde senin cehennemini taşırken
Ömürden her gün biraz daha eksiliyorum
Kağıtlar bile kararıyor yüzüme bakarken
Salak adam, beyhude çırpınış…
Aklım firarda
Çoğalıyor bendeki se/n/s/sizlik
Çoğalıyor yalnızlığım en büyük kalabalıklarda
Anam hala bilmiyor
Ve babam hala salaklığıma yanıyor
Genç adammışım
Bu saç bu sakal
Bu bakış, bu aptal benmişim
Söylemem, söylemem
Söylemem senin kentinde kalleşce vurulduğumu
Kaç kezler sırtımdan hançerlendiğimi
Bir Türkün
Bir Kürdün
Bir ırkın elinden neler neler çektiğimi
Işıkları kayboldu gözlerimin
Uzaktan uzağa
Yüreğimden ötelere
Sessiz bir çığlık
Paramparça bir yürek
Acıları nasıl taze tutar
çürümüş bir kalp
Ölüler dirilerden bilmem ki ne ister
Kaç kez düştü
bu uçurum bu yürekten
Bu nasıl bir kervan
Her sokak başında
Çöl ortası seraplar gibi sen
. . .
Ethem BABRAK
Nuh'un gemisine atlayıp bu cehennemden kurtulmalıydık!
İsa haklıydı
Ve Musa bu namussuzlar için çok uğraşmıştı
İnsanlığın alçaklık tarihi yeni değil ki sevgili eski sevgilim!
İpucu: Şiirlerinizin daha yüksek okunma ve beğeni sayısına ulaşması için şiirinizin altında bulunan Whatsapp, Facebook ve Twitter butonlarını kullanarak sevdikleriniz ile paylaşabilirsiniz.