Benimle koşar hep benimle coşar
Hep benim peşimden YÜRÜR bu gölgem
Ben çaglasam tutar benimle taşar
Bütün benligimi BÜRÜR bu gölgem
Dili yok konuşmaz hep bakar durur
Zamanı başıma hep kakar durur
Yorulmaz sonsuza hep akar durur
Ne yanar kavrulur ÇÜRÜR bu gölgem
Bazen öne geçer-geride kalır
Gün batımı hep alçalır alçalır
Sabahtan bakarım kocaman olur
Beni bile küçük GÖRÜR bu gölgem
Uzanır kısalır boyu gölgemin
Böylesi bir garib huyu golgemin
Neresi vatanı köyü gölgemin
Ne zaman yurduna VARIR bu gölgem
Acaba onunda sevdigimi var
Peşimde dolanır hep diyar diyar
Sessiz sessiz bana bir şeyler diyor
Hasretmi çekiyor ERİR bu gölg
Bu şehir…
Taşlarında adımlarımızın yankılandığı,
Hep var olduğumuz şehir.
Çünkü aşk dediğin,
Bir zaman değil;
O sonsuz bir anın içine hapsolmuş,
Bir irade çığlığıdır.
Çınarların altında oturduk,
Kökleri yüzyıllara meydan okuyan o ağaçlar,
Ama biz onlardan daha canlıydık,
Çünkü onlar büyüdü, biz ise yandık.
Aşkımız bir kök değil,
Bir ateş:
Sönmek için değil, yanmak için var.
Özlem mi diyorsun?
Hayır. Bu bir eksiklik değil,
Varoluşun fazlalığıdır içimizde.
Sensiz de doluyum seninle,
Çünkü aşk, yokluğun bıraktığı boşluk değil;
Var olmanın dayanılmaz ağırlığıdır.
Ve zaman…
Ah, o zavallı zaman,
Bizi unuttuğunu sanır belki.
Ama biz zamanı unuttuk çoktan.
Çünkü her anımız
Ebedi dönüşün kendisi:
Aynı anı binlerce kez yaşasak da
Her seferinde ilk defa sevecek kadar cesuruz.
Aşkın şehri yoktur aslında,
O şehir biziz.
Ve çınarlar mı?
Onlar yalnızca
Bizim gölgemizde büyüyen sessiz tanıklardır.
Aşk
Doldu gözyaşlarıyla doldu
Medine gülü sensiz soldu
Derman aradım derdime
Muhammed s.s.s
Gazze kana boyandı
Vicdan Yerle yeksan oldu
Gözyaşları arşa dayandı
Muhammed s.a.s
Açtım ellerimi semaya
Yalvardım kudreti sonsuz Allaha
Gözyaşlarıyla gözyaşlarıyla
Muhammed s.a.s
Önemsiz biriyim aslında.
Vicdanıma yenik düşerim.
Gülerim pervasızca.
Güçlü durmam lazım bence.
Derin bir kuyudan çıkmaya çalışırım,
Ayağım tökezliyince dibe batarım.
İç dünyamda yaşarım her şeyimi.
Güçlü durmam lazım bence.
Güzel bir gün geçirmeyi dilerim,
Dilerim de ay ışığı gibi parıldayan gözler,
Ruhumda aydınlık, yüzüme neşe versin.
Kalbine köprü, Bağdat’tan diyar olsun.
Yıldızlar gökyüzünde.
Kimisinin önünde kara bulutlar.
Parıldayamıyor dilediğince.
Yıldız ölmüş, kime yarar?
Yerde dizilmiş karıncalar.
Bazıları yerin dibinde çalışadururlar.
Topraktan yuvaları bozulmuş.
Karıncanın emeği insanın başına konulmuş.
Doğa, yeşil, ne güzel.
Çakıl taşları sevene güzel.
Suyun mavisi, esen rüzgar.
Doğa güzel.
Böyle bir güzellikte.
İnsanın tek bulduğu.
Sen oluyorsun.
Kara bulutlar örtse de.
Seni buluyorum.
Bir cinayet işlendi burada.
Faili meçhul.
Masum bir genç.
Yaradanın kulu.
İyiydi, sevgi doluydu.
Çabalayıp yaşardı severdi yurdunu.
Yegane bir şey tüketti ruhunu.
Bir genç vardı, sevgi doluydu.
Çiçekler ekerdi.
Bahar gibi yüreği.
Dizeler yazar çizerdi.
Bir şey oldu, anlamadı kimse.
Bu genç ölü bulundu.
Çiçekler solar oldu.
Yüreği tükenir oldu.
Dizelerin üstü karalanır.
Hayatın çilesi çekilmez oldu.
Bir genç vardı.
Sevgi doluydu.
Cinayeti yapan faili meçhul.
Oysa aşkı kimse bilmiyor mu?
Karanlık, seçemiyorum hiçbir şeyi.
Yazdıklarımdan habersizim.
Mürekkebim siyah.
Yazmamaya çalışıyorum sevgiyi.
Yastığa koysam kafamı.
Eksilmez aklımdan nice anı.
Geçmiş, göğsümde bir kesik misali.
En dayanılmaz acı gibi.
Buruşmuş kağıtlara.
Üzücü hatıralara.
Senli benli yazmalara.
Geri dönersin.
Özen gösterirsin.
Kalp kırmamaya.
İpucu: Şiirlerinizin daha yüksek okunma ve beğeni sayısına ulaşması için şiirinizin altında bulunan Whatsapp, Facebook ve Twitter butonlarını kullanarak sevdikleriniz ile paylaşabilirsiniz.