Sessiz şarkıların yazılamamış notalarına küsen
Karşılıksız her sevdaya borç olarak yazılan
Mevsimine küsmüş bir salkım üzüm gibi dalından sarkan
Buz tutmuş caddelerinde ayaklarımın altından kayan
Beni gömmek için ayırdığın boşlukta susuzluktan kanayan
Bu adam sana meftun kadınım ve sadece sana hayran
Bir ömür geçiyor bin kere yaşarken
Her yaş aldıkça uzaklaşılıyor zevkten keyiften
Her bir günü geçirdikçe bükülüyor sırtındaki mermer
Her bir nefeste hissediliyor son namazdaki Allah’u Ekber
Tarifi olmayan içten içe yanan sürekli ateş
Her bir düşüncede korlanıyor içten içe
Söndürebilecek mi Sudan oluşan kısa bir gülümse
Nefesi kesecek toprak mıdır tek bir çare
Yastığa koyulan ağır baştan bükük ayak parmaklarına kadar
Her aza unuttu huzurun anlamını
Kul emanet bedene bile sahip çıkamadı
Mahşer günü verecek bunun da hesabını
Bir gülümseme bile fazla mı olacaktı
Kul için olmasa elbet yaradanın şu yüzdeki sanatı uğruna
Hiç olmasa mutluluk saçan onun neşe dolu kulları aşkına
Kendi huzursuzluğu zayiat vermezdi diğer kulların huzuruna
Annesi kadar saf ve temiz olmaktı tek derdi
Sevgi şefkat o ela gözlerde resmedilmişti
Bir yağmur suyu kadar huzurlu bir kefen kadar tertemizdi
O güzellik yazılmayan bir dile ezgisi olmayan notalara aitti
Doğarken başladı dertleri kulun hiç bitmedi
Her nemi yağmur her noktayı bir ünlem belledi kendine
Bir gün başlamadı bu hüzün bir günde bitmeyecek
Fakat bir gün bitecek
Mirası olmasını isteyeceği tek bir şey
Arkasında insanlar hatırlayacak onu gülerek
Kumral gecelerde tanıdım seni,
Saçların göklerden gönlüme kadar.
Şelale misali akıyordu aşk,
Gözlerinde bal rengi bir nevbahar..
Ellerini tuttum ve baktım sana,
Bilemedim yarim ne oldu bana,
Sanki ılık bir şey aktı bu cana,
Çöllerde mecnunum, özde yangınlar.
Beni benden aldın, hayranlık ile,
Hayret ateşinde döndüm ben küle,
Şarkımı söylesin deyin bülbüle,
Bende, anlatacak ne hal ne kâl var..
Kumral gecelerin bu hatırası,
Avucumda alev vuslat duası,
Bu imiş anladım aşk kerbelası,
Gölgemden yükselir çölde dumanlar..
Değerli olmak istiyorsan
Az olacaksın
Bulunmayacaksın pek
Önemli olmak istersen
Sade sen olacaksın, tek
Anlamlı olmak istersen eğer
Hayata katmalısın bir değer
Tut ki
Tufan oldu
Her yer sularla doldu
Ayağını basacağın
Adımlarını sayacağın
Kumsala uzanıp ısınacağın
Kum taneleri yok
Uçsuz bucaksız okyanuslar içinde
Dünyanın doğusunda taa Çin'de Maçin'de
Mavilikler içinde bir kara parçası
Adeta dünyanın tek arsası
Her şey nasıl da değişirdi
Toprak gramla satılırdı mesela
Taş, kaya desen sade seyirlik
İlanlar "toprak manzaralı ev"e dönerdi
Kalabalığı anlatmak içinse
"Su gök insan " derdik herhalde
Balığın bir kıymeti kalmazdı
Hele midyenin, kurbağanın hic
Hayat ki; değerli
Ömür ki; önemli
Yaşam ki; anlamlı
Tek ve az
İşte sen de benim için teksin
Değerlisin
Kıymetlimsin
Anlamımsın
Bu yüzden
Seni az az yaşıyorum
Hemen bitmeyesin diye
Ve manalı manalı
Her yeri sularla kaplı olmasa da dünyanın
Şu hayatta en güvenli, asude yer senin yanın
Limanımsın,
Barınağımsın
Tektaşım
Kum tanemsin
İncimsin
Anakaram
Aradığım mutluluğu sizinle bulduğumda
Ait olduğum yerin farkında olduğumu
Öyle hissediyordu kalbim
Kanatlarımın kırılırcasına çırpınışını
Geçmişimden öylece ve hızlıca uzaklaşmak istediğimi
Fazlalık gelen tüm yüklerimden kurtularak
Yeniden doğmak istediğim
Bilinmeyen ufuklara neden yol almak istediğimi anlıyorum
Aşk
Tasavvur ederim birden Mayıs yirmi dokuz;
Bin dört yüz elli üç Salı,
üstten dökülen kızgın yağlar
'Allah Allah' sesleri etrafı sarar
'O asker ne güzel asker! 'der peygamber
İşte karşımda genç kumandan,
heybetle giriyor surlardan!
İpucu: Şiirlerinizin daha yüksek okunma ve beğeni sayısına ulaşması için şiirinizin altında bulunan Whatsapp, Facebook ve Twitter butonlarını kullanarak sevdikleriniz ile paylaşabilirsiniz.