Bir Salı akşamıydı,
Yavaş yavaş ateşini söndürmekteydi akşam,
Sönen ateşe, itaatkar bir soğuk hava.
Günlerden Salı’ydı.
İki gün öncesinden kalan kırık bir ayak,
Nefes nefese yetişmeye çalışır ötekine,
Dilim suskun,
Koltuk değneklerim dilim’den dilli,
Haykırırken sönme diye;
İşine geç kalmış bir adam telaşında sönmekteydi akşam.
Günlerden Salı’ydı,
Bir Salı akşamıydı.
Yürümek zordu,
Herkesin dümdüz gittiği yol,
Beynimde dik bir yokuştu.
Sırtımda ağır bir yabancı,
Nefesi’de onun kadar acı bir rüzgardı.
Sana gelmek zordu,
Yol bir at kuyruğundaki yokuştu,
Zordu,
Günlerden Salı’ydı,
Bir Salı akşamıydı.
Sağ ayağım sol ayağıma nazaran biraz daha sadıktı,
Sol ayağım;
Kırıktı.
Acı’mı dindirmekteydi;
Seni beklediğin yerde bekleten
Adam’ın ben olduğumu bilmek ve
Herşeyin bilincinde hızlanmaya çalışmak,
Koşamazdım,
Sol ayağım;
Kırıktı.
Günlerden Salı’ydı,
Bir Salı akşamıydı.
Yol bitmez,
Yol gitmez,
Yol çıkmaz bir sokak’tır.
Sokak’da herkez vardı,
Sen yoktun,
Yol sana çıkmaz,
Yol sırtı kambur bir yokuştu,
Atamazdım artık yolları ardıma,
Atacak yer kalmadı ardım’da,
Artık bende söndüm, bir kaldırım taşında.
Günlerden;
Salıertesi bir geceydi artık.
Normal yaşayan insanlar evde yudumlarken kahvelerini,
Biz sokaklarda, gecenin soğunu demledik,
Biz anormal iki insandık,
Ben bir kaldırım taşında,
O ise bir durakta sevdi beni,
Günlerden;
Salıertesi bir geceydi.
Bir adam vardı,
Biz ondan habersiz,
O da bizden bir haber,
Bir içki şişesini sevmişti oda,
Benim koltuk değneklerim’den hızlı bir araba’da,
Benden bir farkı yoktu,
O da benim kadar anormaldi aslında...
Yanımdan geçenler konuşuyordu,
1 km ötede bir araba girmişti bir durağa,
İşte o an,
O an...
Günlerden;
Neydi bilmiyorum artık,
Koştum, koştum, koştum.
Birer birer hafifliyordum,
Ne acı vardı artık,
Nede sırtımda ağır bir yabancı,
Tek bildiğim,
Sol ayağımdaki alçının,
Sol ayağımı terk ettiğiydi.
Koştum,
Ve sonra;
Seni gördüm ya kanlar içinde,
O an işte,
O an!
Artık son’du.
Yol çıkmaz bir sokak’tı,
O sokakta herkez vardı,
Sen yoktun...
Günlerden;
Senin..
Öldüğün gündü.
Beyazit Mansur Yıldırım